Tapu iptali ve tescil davası, tapu sicilinde yapılan hukuka aykırı ve usulsüz kayıt ve tescil işlemlerinin düzeltilmesini ve gerçek hak sahiplerinin taşınmaz mülkiyetini edinmelerini amaçlar. Bu dava doğrudan taşınmaza ilişkin mülkiyet hakkını etkilemektedir.
Tapu iptali ve tescil davası yanlış veya gerçeği yansıtmayan tescil işleminin (yolsuz tescil) iptal edilmesi ve taşınmazın gerçek sahibinin adına tescil edilmesini hedefler. Bu sayede mahkeme tarafından tescil işleminin hukuka aykırı olduğu tespit edilerek hukuki ve fiili durum arasında bağlantı kurulur ve somut olay adaleti sağlanır.
Bu dava halk arasında tapu iptal davası ya da tapu iptal tescil davası olarak da bilinmektedir ve gayrimenkul hukukuna ilişkin oldukça teknik konuları ilgilendirmesinden dolayı mutlaka en iyi gayrimenkul avukatı ile birlikte çalışılarak yürütülmesi tavsiye edilmektedir.
Tapu İptali ve Tescil Davası Hangi Durumlarda Açılabilir?
Tapu iptali ve tescil davaları, somut olayın gereklerine göre birçok farklı nedene dayalı olarak açılabilmektedir. Ülkemizde, uygulamada en sık karşılaşılan örnekleri aşağıdaki şekilde sayılabilir:
- Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
- Kadastro nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
- Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
- Kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
- Hukuki ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası
Tapu İptali ve Tescil Davasında Hangi Deliller İleri Sürülebilir?
Tapu iptali ve tescil davasında tanık beyanı, uzman görüşü, bilirkişi, keşif gibi birçok çeşitli delillerden faydalanılabilmektedir. Bunlara ek olarak, her somut olayın gereklerine göre farklılık gösterecek birçok farklı ispat aracının da ileri sürülmesi mümkündür. Örneğin muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarında Yargıtay uygulamalarıyla yerleştiği üzere satış sözleşmesinde yer alan tutarın, muvazaalı işlemin alıcısı olan kişi tarafından satış tarihinde ödenebilecek olup olmadığı araştırılmalıdır. Bunun için banka ve SGK kurum kayıtları ve maaş bordroları gibi delillerin kullanılması da mümkün olabilmektedir. Aynı şekilde, hukuki ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarında akıl sağlığına ilişkin raporlar ve kadastro öncesi hak durumu nedeniyle tapu iptali ve tescil davaları için de tapu ve kadastro kayıtlarının müzekkere yoluyla ilgili idareden istenmesi mümkün olmaktadır.